“İnsanlar plan yapar ve Tanrı onlara gülermiş”. Ben değil, Gabriel Garcia Marquez öyle söylüyor. Artık Tanrı mı güler, evren mi güler, hayat mı güler, konu komşu mu güler, el alem mi güler bilmiyorum? Kim bilir, belki de biz kendi kendimize güleriz, “Hiçbir şey planladığım gibi olmuyor, şaka mı bu?” diye…
Çoğu zaman ufak ve basit detayları bile planlamamıza izin vermiyor hayat değil mi? Ve ne kadar basit olsa da işler istediğimiz gibi gitmediğinde şöyle bir “kal geliyor” insana… “Nasıl yani” diyoruz, “hiç de böyle planlamamıştım”.
Peki küçük ve çok da önemli bile olmayan planlarımız işlemediğinde kal geliyorsa, ufacık şeylerin bile kontrolünün bizim elimizde olmadığını defalarca deneyimlemiş olsak da buna rağmen olana “eyvallah” diyemiyorsak, daha büyük planlar şaştığında ne yapacağız? Tüm hayatımızı onun nasıl olmasını istediğimizi düşünüp planlar yaparak ve kontrolü elimizde tutmaya çalışarak, aslında hayatımızı kontrolsüzce harcayıp bitirdiğimizin farkında mıyız? Neden bilinçli bir şekilde “eyvallah” diyebilecek kadar olgun ve teslimiyet sahibi olmaya çabalamıyoruz?
Tüm bunları okuyunca aklınıza ilk gelen “Peki hiç mi planımız olmasın?” sorusu olabilir.
Elbette olsun ama gün gelip de plan gerçekleşmezse “eyvallah” diyebilin.
“Peki ya diyemezsem?” diyorsanız; o vakit işlerin istediğiniz gibi gitmediğini fark ettiğinizde üzülebilir, isyan edebilir ve şansız biri olduğunuzu düşünebilirsiniz.
“O zaman en iyisi hiç plan yapmamak, hayatı plansız yaşayıp, günün modası olan akışına bırakma akımına uymak” mı dediniz?
Hayır, hayır, o da olmaz… Akışta olmak demek, plansız olmak demek değil çünkü.
Kafalar karıştı mı? Karışmasın. En güzeli planlar yapalım ama gerçekleşmezse “eyvallah” diyebilelim…Gördünüz mü dönüp dolaşıp aynı yere geldik…
O halde bir yerden başlayın bence. Önce küçük şeylerden mesela. Yürüyüş yapacaksınız ama hava yağmurlu, “eyvallah” ya da hava çok sıcak, ona da “eyvallah” gibi ufak şeyler için bunu deneyin. Çünkü biz ufak ufak öğrenemezsek, hayat bunu bize öğretecek durumları tekrar tekrar önümüze koyacak.
Bana gelince, ben ne mi yapıyorum böyle durumlar karşısında? Önce biraz nefes pratiği yapıyorum ki an’a döneyim, böylelikle her zaman gelişen durum ile uyuma geçiyorum. Hayat bu, olan ile uyuma geçtiğinde güzelleşiveriyor aniden.
Sonra da gülümsüyorum, “eyvallah” diyorum ve yola devam ediyorum...
Comments